10.10.2016 Sevgili meslektaşım Dr.Bahadır Uçar’a teşekkürlerimi sunarak, ilk yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum…

img_4030

10.10.2016 Ülkemizde insan hayatının değeri!!!

Yaşadığımız toplum heterojen yapıya sahip olduğundan, her kafadan bir ses çıkması gayet doğal. Bu farklılıklar ‘’ileri demokrasi’’ değil de, gerçek demokrasi ile yönetilen topluluklarda birer sosyokültürel zenginlik olarak karşımıza çıkar. Örnek vermek gerekirse, ABD!

Diyeceksiniz ki, her kötülüğün başı zaten Amerika! Olabilir, belki de… Peki biz neden toplum olarak iyi yönlerini görüpte onları kendi yaşamımıza uyarlamıyoruz?

İşte burada eğitim devreye giriyor. Eğitimin toplumca yadırganması, eğitimli kişilerin rağbet yerine hakaretlere maruz kalması da ayrıca sayfalara konu olacak bir başlık.
Gel gelelim, nüfus planlamasına. Bence gelmeyelim. Çünkü başımızdakilerin alenen karşı olduğu konuya şimdilik yer vermeyelim…

Bir önceki yazımızı şu sorularla bitirmiştik:
A) Doğum kaç saat sürer?
B) Normal mi olur, sezaryen mi?
C) Suyum geldi, bebek uzun süre susuz kaldı, zararı olur mu?
D) Suni sancı bebeğime zarar verir mi?

♡♡♡Cevaplarını kısa ve net olarak yazmaya çalışacağım. Eğitimin seviyesinin düşük ve ya yüksek olması bu soruların cevaplarını anlamaya, doktorunuza ek sorular sormaya mani değildir. Tek doğru vardır, doktorunuz Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olduğuna göre, aynı zamanda iyi bir kişiliğe sahipse, zaten sizlere doğruları açıklayacaktır.

A) Anne adayı ilk kez doğuma giriyorsa, doğum eyleminin aktif faza girmesinden sonra bebeği kucağına alıncaya dek geçen süre ort. 6-10 saattir. 2. Doğum sonrasında bu süre daha kısa sürer.
●Peki aktif faz nedir? Aktif varsa, pasif de olmalı di mi?
Aynen öyle canlar Pasif kısım, miadında gebede saatlerden günlere kadar devam edebilir. Aktif faz ise rahim ağzı açıklığının 4 cm’i geçtikten sonra başlar (doğum açıklık tam 10 cm olduğunda gerçekleşir).
B) Bir kadının #normal doğurmaması için öncelikli neden buna hazır olmaması ve istememesidir. Maalesef siyasal politikalar aracılığıyla kadının kendi vücudu ile ilgili karar vermesi tam anlamıyla engellenmiş değilse de, o yöne doğru eğilim sergilenmektedir. Geriye kalan nedenler doktorunuz tarafından mantıklı bir şekilde izah edilir.
☆☆☆ #Sezaryen gereğinde yapıldığı sürece anne, bebek ve doktor üçgeninde hayat kurtarıcı bir AMELİYATTIR. Rastgele yapılması doğru olmadığı gibi, riskleri ve zararları açısından da iyice irdelenmelidir.
C) 37.gebelik haftasından sonra bebeğinizi çepeçevre saran, onu tüm gebelik süresince dış etkenlerden koruyan, ”amnion” denilen zarın delinmesi ile vaginadan hafif sızıntı ve ya yoğun bir şekilde su gelişi olabilir. Suyunuzun ne zaman geleceğini ne siz, ne de doktorunuz kestirebilir. Ancak geldiği zamanı saatiyle NOT ETMENİZ (!) çok ama çok önemlidir. Zira 12 saat geçmesine rağmen doğum eyleminiz başlamaya bilir, hastaneye gitmeyi ihmal edebilirsiniz. Bu durumlarda hekimlerin en çok endişe ettiği ”#koryoamnionit” dediğimiz, rahim ve amnion zarlarının enfeksiyonu gelişir ki, anne ve bebek açısından #ÖLÜMLE sonuçlanabilir.
İlk 12 saatte hastaneye yatırıldığınızda bu riskler olabildiğince azaltılmış olur. Eylem boyunca bebeğinizin susuz kalması diye bir şey söz konusu değildir. Nitekim kaydıraktan kaymıyor
D) Miadını doldurmuş, suyu gelen, fakat düzenli doğum ağrıları oluşmayan hastalara, ya da düzensiz kasılmaları düzenli hale getirebilmek için doğum indüksiyonu yapılır. Halk tabiriyle suni sancı verilir.
●■●Unutmayın, hekimler işkence veren kişiler değildir. Suni deme nedeniniz, vücudunuza kasılmaya sebebiyet veren hormonun dışarıdan (vaginal ve ya damardan) takviye edilmesi. Sancı zaten olması gereken bir etken.
Tabi bir de hekimlerin sıkça karşılaştığı gereksiz, hasta ve hasta yakınlarınca kimi zaman serzeniş, sitem dolu, kimi zaman da ukalaca tavırla söyledikleri o meşhur cümleler: ‘’Madem doğurmayacaktı, neden suni sancı verdiniz? O kadar bekledik, niye sezaryene almadınız en başında?’’
Cevabım tektir: ‘’Hasta ve bebeği için en doğru olanı yaptım’’.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum…???


facebook-paylas

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam