Sıcak hava gözlerimizi hasta ediyor!

Sıcak hava gözlerimizi hasta ediyor! 

Sağlıklı olabilmek adına atılan her adımda sağlık konusunda daha donanımlı bilgiye sahip olan doktorlardan ve sağlık ekiplerinden yardım alabiliriz. Yapılan her uyarı daha kaliteli bir yaşam elde etmemizi sağlayacak altın öğütler niteliği taşır. Bu anlamda yapılan uyarılardan biri de yaz ayları kapımızdayken sıcağın gözlerimize zarar verebileceği bilgisi oldu.

Bildiğimiz gibi insanoğlunun doğadaki büyük katliamlarının doğurduğu bir sonuç olan ozon tabakasının delinmesi sonucu cildimiz ve gözlerimiz tehdit altında. Ayrıca atmosferin koruyu bir kalkan olmasına rağmen güneş gözlerimiz için zarar verici nitelikle olan mor ötesi ve kızıl ötesi ışınlarıyla dünyamıza değiyor.

Göz hastalıklarının sıcak havalarda daha çok tetiklendiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lokman Balyen, “Ultraviyole ışınları göz kapağı kanseri, konjoktiva kanseri ve pterjium olarak adlandırılan dejeneratif büyümeye, kornea yanığı sonrası ağrılı fotokeratite ve uzun dönemde kornea yüzeyinde bozulmaya sebep olabilir. Ultraviyole ve kısa dalga boylu ışınları lensin içindeki proteinlerin yapısını bozarak katarakt oluşumuna yol açabilir. Ayrıca makula dejeneransı denilen hastalığa neden olup, görme keskinliğini ve yaşam kalitesini bozan ciddi bir hastalıktır” dedi.

 

Güneş ışınlarının göze zarar vermesinde risk altında bulunan grupların genellikle; refraktif cerrahi veya katarakt cerrahisi geçirmiş olanlar, retina hastalığı bulunanlar, göz rengi açık olanlar, büyüklere nazaran daha hassas yapıda olan çocuklar ve uzun süre dış ortamlarda çalışmak durumunda olanların liste başında yer aldıkları belirtildi. Balyen, “Ultraviyole etkisiyle gözlerde yanma, batma, sulanma, ışıktan aşırı rahatsızlık, göz kapaklarını açmakta zorluk gibi şikayetlerin yanında güneş yanıkları, cilt kanseri ile vücudun sıvı mineral dengesindeki bozukluklar ortaya çıkar. Güneşin şiddetli ısı etkisine bağlı olarak güneş çarpması şuur kaybı, felç, kalp krizi ve ölümde görülebilir. Ultraviyole ışığın tüm bu zararları göz önünde alındığında milyonlarca insanın bundan korunması gündeme gelmektedir” dedi.

Günlük yaşantımızı sürdürürken sağlığımız için bazı önlemler almamız gerektiğini burgulayan Balyen, aslında saat 10.00 ile 16.00 arasında güneşe çıkmanın bizler için oldukça sağlıksız olduğunu belirtirken sözlerine şöyle devam etti:”Ultraviyole’den korunmanın en kolay yolu kapalı alanlarda kalmaktır. Gün içinde açık ortamlarda bulunurken giyilen şapka ve uygun şekilde kullanılan güneş gözlükleriyle göze gelen ultraviyoleden yüzde 95 oranında korunabilinir. Güneş gözlüğü aksesuar olmaktan çok, göz sağlığı için gerekli bir araç olarak kabul edilmeli ve sağlık malzemesi olarak kullanılmalıdır. Güneş gözlüğü alırken en dikkat edilmesi gereken noktanın gözlüğün ultraviyole ışınlarını absorbe etmesi gerekir. Güneş gözlüklerinin güneşe doğrudan bakıldığında gözü koruduğu gibi bir yanılgıya düşülmemelidir. Böyle bir durumda görme noktasında geriye dönüşü olmayan hasara yol açabilir. Kullanacağımız güneş gözlüğü mutlaka ultraviyole ışığını engelleyici özellikte olmalıdır. Bu özelliği olamayan güneş gözlüğü sadece fazla ışığın geçmesi engeller. Fakat sadece ışığı engellemek hiçbir yarar sağlamaz, aksine zarar verir. Çünkü renkli cam takıldığında göz bebeği küçülmez böylece zararlı ultraviyole ışınları göz içine bol miktarda girer. Güneş gözlüklerini ultraviyole filtreli, kaliteli ve yüz yapısına uygun çerçeveli olmasına özen gösterilmesi gerekir. İdeal bir güneş gözlüğü camı, mor ötesi ve kızıl ötesi ışınlarını etkili oranlarda emerek, bunların göze zarar vermesini engeller.”

 

Sevilay Gürsoy

 

Tibbiyardim.com Yazarı


facebook-paylas

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam