Sedef Hastalığı ( Psoriasis )

Sedef Hastalığı ( Psoriasis ) 

 

Sedef hastalığı yani tıptaki adıyla “ Psoriasis “ toplumun %1-3’de görülen ömür boyu tekrarlayan bir deri hastalığıdır. Kesin tedavisi henüz bulunamamıştır. Sebebi net olarak bilinmemekle birlikte, bağışıklık sisteminin bu hastalığa yakalanmada etkili olduğu tahmin edilmektedir. Kadınlarda erkeklere nazaran sık görülmektedir. 15-35 yaş aralığında görülür. Genetik geçişle geçtiğine dair bulgular mevcuttur ancak bu genetik olarak mutlaka çocuğunda sedef hastası olacağı anlamına gelmez. Sedef hastalığına yakalanmakta bir diğer faktörü de stres altında bulunmaktadır. Stres altındaki durumlarda hastalıkta alevlenme ve yayılma sık görülür.

 

Sedef Hastalığının Bulguları Nelerdir ?

 

Deri hücrelerinin 3-4 günde büyüyüp aniden dökülmesiyle oluşan kızarıklıklar en büyük bulgusudur. Normal deri hücreleri 28 ila 30 günde olgunlaşır ve olgunlaşmadan dökülür ancak sedef hastalığında bu dökülme bağışıklık sisteminin deri hücrelerine saldırmasına bağlı olarak çok kısa zamanda dökülür. Vücutta özellikle dizler, dirsekler, sakrum ( kuyruk sokumu ), saçlı deri gibi alanları çok sever. Gövde kol ve bacaklarda çabuk yayılır. Koltuk altı, kasıklar gibi bölgelerde nadir görülür.  

 

Sedef Hastalığı Bulaşıcı Bir Hastalık mıdır ?

 

Sedef bulaşıcı ve mikrobik bir rahatsızlık değildir. Dokunmayla, temasla, salgıyla, kan yoluyla bulaşmaz. Kişinin kendi vücut metabolizmasından kaynaklandığı için bulaşıcılık %0 dır.

 

Sedef Tanısı Nasıl Konulur? Sedef tanısı için kan testi var mıdır?

 

Tanı koymada özel bir kan testi veya tahlili yoktur. Doktor tarafından yapılan fizik muayene tanı koymada yeterlidir.

 

 

Kaç tip sedef hastalığı vardır? Bu tiplerin farkları Nelerdir?

 

1-) Plak Tipi Sedef : Diz kapaklarında dirseklerde genellikle simetrik ( çift taraflı ) olarak, kızarıklık, pullanma ve kabuklanmalar yapar. Aynı zamanda saçlı deride ve kollarda da görülür. Hastalığın en sık görülen tipidir.

 

2-) Ters ( İnverse ) Sedef : Sıklıkla koltuk altı, kasıklar ve derinin katlantı bölgelerinde ortaya çıkar. Kesin tanı öncesinde diğer egzama türleriyle genellikle karıştırılır.

 

3-) Eritrodermik Sedef: Hastanın sıvı-elektrolit dengesini bozduğu için, hastanede tedavi edilir. Tüm vücuda yayılmış kızarıklıklar ve deri döküntüleri görülmektedir.

 

4-) Damla (Guttat) Tipi Sedef: Sedefin çocuklarda sık görülen türüdür. Damlalar şeklinde tüm vücuda yayılmış olarak görülür.    

 

Sedefin Tedavisi Nedir ?

 

Işık tedavisi (Fototerapi) : Güneş ışığı ve ultraviyole deri hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı için faydalı olmaktadır. Işık tedavisi doktor kontrolünde özel ışık kabinlerinde yapılmaktadır. Güneşlenme ise mutlaka bir dermatolog kontrolünde olmalıdır.

 

PUVA ( Psoralen ve UltraviolaA ) : Sedef hastalığı diğer tedavilere yanıt vermezse ve çok yaygınsa bu tedavi haftada 3 veya 4 kez uygulanır. Yılda 30-40 tedaviyle sedef kontrol altına alınmaktadır. Psoralen bazı bitkilerin yapısında bulunmaktadır ( Bahar Maydonozu, gelincik çiçeği, bishop yabani otu ) . Proselan adlı kimyasal göz lensini ulturaviyole ışınlara karşı hassaslaştırdığı için güneşe çıkıldığında güneş gözlüğü kullanılması gerekir.

 

Steroidler: Kortizon içeren kremler, losyonlar bir çok sedef hastasının derisinde yayılmayı engeller ve derinin düzelmesini sağlar. Kortizon içeren ilaçların bir anda kesilmesi tehlikelidir, bu tip bir cutt-off ( ilaç kullanmamada ) hastalıkta ani bir alevlenme oluşur.

 

Saçlı Deri Tedavileri: Kortizon ve katran içeren kremler, solüsyonlar, spreyler ve şampuanlar kullanılabilir. Hastalar çok fazla şampuan kullanmaktan ve saçlı deriyi tahriş etmekten kaçınmalıdırlar.

 

Anthalin: Sedefin üzerine sürülerek kullanılır, sürülen derinin üzerinde ve bulaştığı örtülerde renk değişikliğine neden olmaktadır.

 

Vitamin D: Sentetik bir vitamin olmakla beraber, calcipotriene yeni bir ürünüdür. Kortizonlu ilaçlarla birlikte kullanılır. Klasik D-Vitamininden farklıdır, klasik D vitaminin sedef hastalığında kullanım yeri yoktur.

 

Katran: Sedef tedavisinde uzun zamandır kullanılan katranlı ilaçlar, dirençli sedeflerde etkilidir.

 

Goeckerman Tedavisi: Katran ve ulturaviole ışınlarının kombine (birlikte) kullanılmasıyla oluşan bir tedavi yöntemidir.

 

Metotreksat: Kanser tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Diğer tedavilere yanıt vermeyen sedef hastalarında dramatik bir tedavi sağlamaktadır. Ciltte yan etkileri vardır. Karaciğer ve kan testleri bu ilaçları kullananlarda özellikle takip edilmelidir. Çünkü metotreksat yan etkisi olarak Hepatotoksitite ( Karaciğer Zehirlenmesi ) yapar. Aynı zamanda ilaç kullanım süresince üreme üzerine ciddi yan etkileri vardır.

 

Retinoidler: Şiddetli sedef vakalarında ulturaviole ile birlikte kullanılır. Ağız kuruluğu, kan yağlarında yükselme, kemik değişiklikleri gibi yan etkileri vardır. Hamile ve doğurganlık çağındaki kadınlarda kullanımı yasaktır. Hamilelikte kullanılır ise BEBEKTE ANOMALİ’ye sebep olur.

 

Cyclosporine: Organ naklinde kullanılan bir ilaçtır. Diğer ilaçlar sedef hastalığında etkisiz olduğunda kullanılır. Kan basıncı ve böbrekler üzerine ciddi yan etkileri mevcuttur. Kan testleriyle takip edilerek doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Tedavide en son seçenektir.

 

Biyolojik Ajanlar: Sedef romatizması ve şiddetli sedefte kullanılan yeni nesil ilaçlardır. Yeni nesil ilaçların yan etkileri eskilere nazar azdır.
Dr. Ahmet Bahadır UÇAR

2011 Tüm Hakları Saklıdır. Yazı yazarın izni olmadan hiç bir makalede,dergide sitede yayımlanamaz…

 

 


facebook-paylas

Etiketler

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam