Siyanoz

Siyanoz ilgili alanlarda küçük kan damarlarında indirgenmiş hemoglobinin  veya hemoglobin türevlerinin artması sonucu cilt veya mükoz membranlarda ortaya çıkan mavimsi bir renk olarak tanımlanır. Genellikle dudaklarda, tırnak yatağında ve kulaklarda en belirgin haldedir. Özellikle yeni gelişmişse çoğunlukla hastanın kendisinden çok bir aile bireyi tarafından fark edilir. Siyanoz düzeyi cilt pigmentlerinin rengi ve cildin kalınlığı ile olduğu gibi cilt kapillerinin durumu tarafından belirlenir.

Oksimetrik çalışmlarda kanıtlandığı gibi siyanozun kesin varlığı ve derecesinin bilinmesi klinik olarak zordur. Santral siyanoz  bazı vakalarda % 75’ e düşene kadar farkedilmeyebilir. Bu özellikte kişilerde siyanozun ortaya çıkarılmasında ağız boşluğu ve konjonktivalarda mukoz membranların muayenesi cildin muayenesinden daha fazla yardımcı olmaktadır.

Siyanoz  venüllerin ve kapillerin venöz sonlarının dilatasyonu ile venöz kan miktarının ve kapiller SA oksijenin azalması nedenleriyle mukokutanöz damarlarda indirgenmiş hemoglobin miktarının artması sonuçlarında da gelişebilmektedir. Siyanoz genel olarak ortalama indirgenmiş kapiller hemoglobin konsantrasonunun 40 g/L’ yi aşmasıyla fark edilir hale gelir. Siyanozun ortaya çıkmasında indirgenmiş hemoglobinin nispi miktarlarında çok mutlak miktarı önemlidir. Ağır anemik hastalarda kandaki toplam hemoglobin göz önüne alındığında venöz kanda indirgenmiş hemoglobinin miktarı çok yüksek olabilir. Fakat toplam hemoglobin  konsantrasyonu önemli derecede düşük olduğundan indirgenmiş hemoglobin değeri düşüktür ve dolayısıyla ağır anemik hastalarda önemli derecede arteriyel desatürayon olduğunda dahi siyanoz gözlenmez. Diğer taraftan total hemoglobin miktarı ne kadar yüksekse siyanoza eğilim o kadar artmaktadır. Dolayısıyla belirgin polisitemisi olan hastalar hemotokrit değeri normal olanlara göre daha yüksek satürasyon seviyelerinde bile siyanoz gelişme eğilimindedirler. Benzer şekilde belirli bir bölgenin damarlarında total indirgenmiş hemoglobin miktarlarında artmaya yol açan lokal pasif konjesyon da siyanoza neden olabilmektedir.

Siyanoz santral ve periferik olmak üzere iki tipe ayrılır. Santral tipte ya satürasyon azalmıştır ya da anormal bir hemoglobin türevi vardır. Bu tipte hem mukoz membranlar hem de cilt tutulur.

Periferik siyanoz; muhtemelen periferik siyanozun en sık sebebi soğuk hava veya soğuğa maruz kalmada ortaya çıkan normal vazokonstriksiyondur. Şiddetli konjestif kalp yetmezliği veya şokta olduğu gibi kardiyak output düşükse kanın ciltten merkezi sinir sistemi, kalp gibi daha vital bölgelere daha fazla akışını sağlamak için bir mekanizma olarak ciltte vazokonstriksiyon oluşur. Bunun  sonucunda ekstremitelerde soğuklukla birlikte şiddetli siyanoz ortaya çıkabilir. Arter kanının normal satüre olduğu durumlarda bile cilde kan akımının azalması ve kapiller sistemin venöz sonlarında oksijen oranının düşmesi siyanozla sonuçlanabilir.

Bir ekstremitede emboli veya soğuğa bağlı spazm gibi nedele damar obstrüksiyonu solukluk ve soğukluk ile sonlanır. Bu durumda bazen siyanoz da ortaya çıkabilmektedir

Siyanozun nedenini ortaya çıkarmada aşağıdaki özellikler önemlidir:

  1. Özellikle ortaya çıkış zamanının başlangıcı, ilaç ve anormal tipte hemoglobin meydana getirebilme potansiyeli olan kimyasala ajanlara maruz kalmanın sorgulandığı öykü alınması.
  2.  Santral ve periferik siyanozun klinik ayrımı. Fizik muayene veya radyografik inceleme ile solunum veya kardiyovasküler sistem bozukluklarının objektif kanıtlarının elde edilmesi.
  3. Parmaklarda çomaklaşma varlığı ve ya yokluğu. Nadiren sağlıklı kişilerde  de mevcut olabilir. Bazen örneğin vinç operatörlerinde olduğu gibi  meslek rahatsızlığı olarak karşımıza çıkabilir. Siyanoz ve çomaklaşmanın birlikte olması konjenital kalp hastalığı ve sağdan sola şantlı kişilerde sıktır.
  4. Parsiyel oksijen basıncının ve santral oksijen miktarının ölçülmesi ve anormal tip hemoglobinlerin tayini için gerekli tetkiklerin ve diğer incelemelerin yapılması gerekir. Bu siyanozun olup olmadığını belirten ve tanısındaki en önemli noktadır.

 

Tibbiyardim.com Yazarı

Şahin GÜL 


facebook-paylas

Etiketler

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam