Çocuklarda İbuprofen Ateş Düşürücü ( Anti-Piretik ) Gerçekten Etkili mi?

Çocuklarda İbuprofen Ateş Düşürücü ( Anti-Piretik ) Gerçekten Etkili mi?

İbuprofenin vücut sıcaklığını düşürme üzerine olan klinik etkilerinin parasetamolden uzun olması ateş kontrolünde kullanımını arttırmaktadır. Yapılan çalışmalarda ibuprofen ile parasetamolün etkinliği karşılaştırıldığında değişken sonuçlar alındı. Genel kanı ise iki ilacın da ateş düşürmede plasebodan daha etkili olduğu yönünde ve ayrıca vücut sıcaklığını düşürmede tek doz veya tekrarlayan dozlarda alındığında ibuprofenin en az parasetamol kadar etkili olduğu (hatta belki daha bile fazla) yönündedir.

 

Elde edilen bilgiler özel olarak bir ilacın kullanılmasındansa ateşin ve çocuk yaşının yüksekliğinin antipiretik tedavideki asıl belirleyici olduğunu gösteriyor. Yani bir çocuğun yüksek ateşi ve 6 yaşından büyük olması antipiretik tedavinin düşük etki göstermesine veya daha az cevap alınmasına neden oluyor. İbuprofen ile parasetamolün çocukların davranış ve konforu üzerine olan etkileriyle ilgili olan çalışmalar ise genel olarak eksiktir.

6 ay-12 yaş arası ateşli çocuklarda iki ilacın güvenli ve standart dozlarının arasında anlamlı bir fark olduğunu gösteren kanıt yoktur.Diğer NSAI ilaçlar gibi ibuprofen potansiyel olarak gastrite neden olabilir, buna karşın hiçbir kaynakta akut bir ateşli hastalıkta kullanıldığında bunun meydana geldiğine dair bir veri bulunmamaktadır. Ancak ibuprofen içeren NSAI ilaçların tipik antipiretik ve analjezik dozlarda kullanımıyla ilişkili bir çok kanama, gastrit ve özafagus-mide-duedonum ülseri olgusu sunumları mevcuttur. İbuprofenin astım semptomlarını daha kötü yatığı rapor edilmemiştir.

İbuprofen nefrotoksisitesi hakkında olan endişeler artmıştır. Sayısız vakada ibuprofen veya diğer NSAI ilaçlar ile tedavi edilen ateşli çocuklarda böbrek yetersizliği gelişmiştir. Böylece dehidratasyonlu veya kompleks hastalığı olan çocuklarda ibuprofenin kullanımında dikkatli davranlması gerektiği belirtilmiştir.

Dehidrate çocuklarda renal perfüzyonu sürdürmek için giderek önem kazanan mekanizma prostoglandin sentezi olmaktadır. Prostoglandinlerin böbrekler üzerindeki etkilerini engelleyen ibuprofen veya herhangi bir NSAI ilaç kullanımı renal perfüzyonu düşürür ve renal fonksiyonları kötüleştirebilir. Ancak sistemik olarak incelenmediğinden veya rapor edilmediğinden kısa süreli kullanım sonrası ibuprofen ile ilişkili renal yetmezliğin gerçek insidansını belirlemek mümkün değildir.

Dehidratasyonu, kardiyovasküler hastalığı, önceden bilinen renal hastalığı olan veya diğer nefrotoksik ajanlardan birini kullanan bir çocukta ibuprofen ile ilgili renal toksisite riski en yüksektir. Diğer potansiyel risk grubu 6 aydan küçük çocuklardır. Bunun nedeni ibuprofenin farmakokinetiğindeki farklılıklar ve renal gelişimsel farklılıklardır. İbuprofenin ateş veya ağrıda 6 aydan küçük çocuklarda kullanımı destekleyecek yeterli bilgi yoktur.

İbuprofen kullanımındaki bir diğer potansiyel riskli grup ise varisella ilişkili A grup streptokokal infeksiyonla invaze olanlardır. Ancak bu raporun zamanındaki bilgiler ibuprofen ile invaze A grup streptokok hastalığı ilişkisini desteklemek için yeterli değildir.

 

 

Dr. Ahmet Bahadır UÇAR

2011 Tüm Hakları Saklıdır. Yazı yazarın izni olmadan hiç bir makalede,dergide sitede yayımlanamaz…

 


facebook-paylas

Etiketler

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam