Çocuklarda ve Bebeklerde Sağlıklı Beslenme -3 ( Karbonhidrat Gereksinimleri )

Çocuklarda ve Bebeklerde Sağlıklı Beslenme -3

( Karbonhidrat Gereksinimleri)

Karbonhidratlar:

Karbonhidratlar saglikli bir diyetin %50’sini oluştururlar ve başlıca enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Karbonhidratlar insan vücuduna çeşitli formlarda girerler bunları genel olarak 4 grupta toparlayabiliriz:

1-) Bitkisel Nişasta : Glukoz Polimerleri

 

2-) Hayvansal Nişasta : Glikojen

3-) Dissakaritler : Sükroz ( Fruktoz+ Glukoz ) , Mannoz ( Glukoz+ Glukoz) , Laktoz ( Glukoz+ Galaktoz )

4-) Monosakkaritler: Glukoz, Fruktoz, Galaktoz.

Aldığımız nişasta türündeki kompleks ( Birleşik) glukoz vücutta sindirilerek monosakkarit dediğimiz ( basit şeker ) şekerler dönüştürülerek vücutta emilir. Yani yediğimiz etteki, yediğimiz meyvelerdeki birleşik şeker önce vücutta sindirilerek daha ufak olan parçalara ayrılır daha sonra vücut tarafından emilir. Bu emilen glukoz vücut enerjisini üretir ve bu şekilde harcanır fazlası ise vücudumuzda bulunan bazı dokular tarafından depolanır eğer depolarda dolar ise vücut kalan glikozu yağ halinde depolamaya başlar. İşte obezite ve aşırı kilo alma dediğimiz olayda tam burada başlar, vücudun ihtiyacından çok daha fazla miktarda glukoz alımı vücutta yağ olarak depolanmasını ve vücutta yağın artmasına sebep olur. Bitkisel Nişasta, sükroz, glukoz, mısır şurubu ve früktoz kan şekerini aniden yükseltir bu nedenle bu maddelerin GLİSEMİK İNDEKSLERİ yüksektir. Laktoz ve lif oranı yüksek olan meyve,sebzelerin ( türüne göre değişiklik göstermekle beraber ) GLİSEMİK İNDEKSİ düşüktür. Günümüzde yemek alışkanlığında değişen en önemli alışkanlıklardan biri GLİSEMİK İNDEKSİ YÜKSEK olan rafine ( işlenmiş ) gıdalarının tüketilmesidir. GLİSEMİK İNDEKSİ yüksek olan gıdalar İNSÜLİN seviyelerini aşırı miktarda artırarak vücutta İNSÜLİN DİRENCİ meydana getirirler. Aşırı miktarlarda insülin vücut için toksik( zehirleyici,zararlı ) etki yapar. Bu aşırı miktarda kanda bulunan insülin sonucunda vücutta bulunan insülin reseptörleri ( algılayıcıları ) kapanır ve insülin daha fazla salgılanır, Peki bunu zararı varmıdır ? İnsülinin kanda yüksek olması neleri değiştirir? En önemlilerinden biri açlık zamanındada fazla miktarda olan insülin normalde olması gerken kan şekeri seviyelerini düşürür ve insan açken kan şekerinin ani düşmesi nedeniyle hipoglisemiye ( reaktif hipoglisemi) girer yani vücut kendini AŞIRI DERECEDE AÇ hisseder ve insanlar kendilerini tutamayarak vücudun ihtiyacı olan kan şekeri düzeylerini sağlamal için yiyeceğe saldırırlar. Bu durumda bu kişiler sık aralıklarla bol miktarda yiyecek tüketirler ve özellikle tatlı besinlere olan ilgileri artar bunu nedenide özellikle tatlı besinlerde bol miktarda glukoz bulunması ve bununla kan şekerlerini bir an önce normal seviyeye getirmek istemeleridir. Bu kaskat ( döngü) yemek yendikçe artar şekilde devam eder ve kişi aldığı aşırı glukoz yüzünden şişmanlamaya maruz kalır. Erkeklerde göbekte toparlanan ( ELMA TİPİ GÖBEK ) , kadınlarda kalçada toparlanan ( ARMUT TİPİ GÖBEK ) yağ kütleleri oluşur. Bu aşırı miktarda insülin vücutta bir çok dejenarayif hastalığın gelişmesine yardımcı olur, aşırı miktarda insülin yüzünden damar duvarları prolifere olur ve yağ dengesininde bozulmasıyla damar tıkanıklıkları meydana gelir, kalp hastalıkları riskinde artış olur. Aynı zamanda hipertansiyon,depresyon, kronik yorgunluk sendromu,tip 2 diabet gibi hastalıkların riskindede belirgin bir artış olur. Kısacası çocuklarımıza ne yedirip ne yedirmeyeceğimiz ileriki yaşamlarında karşılaşabilecekleri hastalıklar için büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden ebeveynler ( aileler) olarak bu konunun üzerine eğilmek ve sağlıklı nesiller için elimizden geleni yapmak hem çocuğumuzun sağlığı hemde ülke ekonomisi için büyük önem taşımaktadır. Sizler için evde kolayca uygulayabileceğiniz hangi besinlerin aşırı kullanılmaması gerektiğini anlatan bir tablo hazırladık.

Faydalı Besinler

1-) Yumurta: Yumurta protein açısından biyoyararlanımı çok yüksek olan bir besin. Alerjisi olmayan kişilerde öğünlerine yumurta eklemeniz faydalı olacaktır. Unutmayın ki çocuğunuzun yumurtadan aldığı protein ve aminoasitler etten alınan aminoasit ve proteinlerden bile daha yüksek biyoyararlanıma sahiptir.

2-) Süt: Çocuklar için kalsiyum deposu olan süt çocuğunuzun büyüme ve gelişmesinde çok büyük bir yere sahip. Kalsiyum kaynağı olan süt çocukların kemiksel gelişiminde ve sütten alınacak proteinlerle geleceğin sağlıklı çocukları için mutlaka tüketilmesi gereken besinlerden bitanesi ancak bilmeniz gerekirki toplumda inek sütüne karşı alerji oranı %1 ile %7 arasında değişmektedir yani eğer çocuğunuzda ishal ve hazımsızlık gibi semptomların görülmesi durumunda süt kullanımına ara veriniz.

3-) Peynir: Aynı şekilde peynirde çocuğunuz için kalsiyum deposudur. Peynirde çocuğunuzun gelişiminde pozitif etkiye sahip besin türlerinden birindir burdada uyarımız peynirin aşırı tuzlu olmaması, çünkü aşırı tuzlu peynirin tüketimi çeşitli dehidratasyon problemler, vücut sodyum dengesi üzerine olumsuz etkisi vb. nedenlerle tüketilmemesi gerekmektedir.

4-) Taze Meyveler : Burda meyvenin pahalılığından çok taze olması önemlidir. Meyveler çocuğunuz için vitamin ve mineral deposu olacaktır, meyve tüketiminin günde 2-3 porsiyonu geçmemesine özen gösterin, çünkü aşırı meyve tüketimide GİS’te ( sindirim sisteminde ) aşırı fruktoz birikimine buna bağlı ishallere sebep olacaktır.

5-) Zeytin Yağlı Taze Sebzeler: Zeytin yağında bulunan omega-3 hem beynin gelişimi, hem kansere karşı koruyucu anti-oksidan etkisi hem anti-trombotik ( kanın damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici ) hem anti-inflamatuvar etkisi nedeni ile tam bir sağlık deposudur, zeytin yağıyla yapılan taze sebze yemekleri çocuğunuz için tam bir sağlık deposu. Rivera yağ kullanmayın,çünkü bu yağlar sıcakta preslernmiş yağlar oldukları için içerisindeki omega-3 miktarı yok denecek kadar azdır.

6-) Balık: Balık içerdiği fosfor,omega-3 ve diğer proteinler açısından tam bir sağlık bombası, balık yiyen çocuklar deyim yerindeyse kale gibi hastalıklardan kendilerini koruyacak kıvama gelirler, balığın çocuk büyümesi,gelişmesi,zeka ve bilişsel fonksiyonlar üzerine etkisi araştırmalar tarafından kanıtlanmıştır. Haftada en az 1 defa mutlaka balık içeren bir gıda sunmaya çalışın.

7-) Hububat: Hububatlar etler kadar olmasada protein ve aminoasit kaynaklarındandır. Özellikle lizin yönünden zengindirler. Bu yüzden yemeklerde değişik hububatların kullanımı çocuğunuz sağlığı açısından faydalı olacaktır. Etin pahalı olduğu günümüz Türkiye’sinde çocuğunuzun daha ekonomik ve iyi şekilde beslenebilmesi için hububatlar kaçırılmayacak bir fırsattır.

Kullanmaktan Kaçınmanız Gereken BESİNLER:

1-) Fast-FOOD : Hem pahalı, hem gereksiz hemde çoğu hastalığa sebep olması nedeniyle fast-food alışkanlığı terk edilmesi gereken bir alışkanlıktır .Özellikle reklam yönüyle çocukların ilgisini çekmekte, fakat içerilerinde bulunan doymuş yağ oranı, trans yağ oranı, ihtiyaçtan çok daha fazla miktarlarda kalori oranlarıyla çocuklarınızdan mutlaka uzakta tutmanız gerek besinlerden. Eğer çocuğunuz sürekli ısrar ediyorsa bu fast foodları evde kendiniz hazırlamayı deneyiniz. Çünkü sizin evde hazırladığınız bu aşırı kalorili niteliksiz besin bile çocuğunuzun dışarda kalacağı fast-food yiyeceğinden daha az zararlı olacaktır. Düşününki bir yağ ile 100’lerce kilo patates kızartılıyor ve bu yanmış yağlar direk pateteslerin,köftelerin üzerinde çocuğunuza servis ediliyor. Aynı şekilde köftenin yağ oranın ne olduğunu ve nasıl yapıldığını bile bilmediğiniz bir yerden çocuğunuza birşeyler almak yerine evde sizin bu besinlere benzer şekilde hazırlamanız çok daha uygun olacaktır.

2-) Cips,Kola – Hazır Meyve Suyu Tüketimi: Cips tüketimi özellikle çocuklar arasında çok yaygın, fakat aynı şekilde içinde bulundurdukları yüksek sodyum, trans yağ , yanmış kanserojen maddeler nedeniyle çocuğunuzu bu tehlikeden korumak yine sizin elinizde. Kola tüketimi özellikle ihtiva ettiği yüksek glukoz sayesinde çocuğunuzun kan şekerinde ani bir yükselişe sebep olacak ve bu yüzden yukarda bahsettiğimiz döngünün içine çocuğunuzu sürükleyecektir. Bu yüzden kola, hazır meyve suyu gibi rafineri ( işlenmiş şeker ) içeren ürünlere karşı uyanık olmanız ve çocuğunuzu bu rafineri şekeri içeren gıdalardan uzakta tutmanız çocuğunuzun sağlığı için büyük önem arz etmektedir. Aynı zamanda meyve sularında bulunan meyve çürümesinden açığa çıkan toksik maddeler çocuğunuzun gelişimini olumsuz etkileyecek ve diş çürüklerinede davetiye çıkaracaktır.

3-) Şekerlemeler: Çocukların en çok sevdiği gruptan olan şekerlemeleri sınırlandırmak gerekir. İçerdikler tıbbi renklendiriciler ve GLİSEMİK İNDEKSLERİNİN YÜKSEKLİĞİ nedeniyle şekerlemelerin kullanımı sınırlı olmalıdır.

4-) Ayçiçek- Mısır Özü Yağlarının Aşırı Kullanımı: Bu yağlar poliansatüre yağ asitleri grubuna girmektedir. Aşırı kullanımları omega-3 (balık,zeytin yağı) yağlarıyla dengelenmelidir. Taş devrinde omega 3 / omega 6 oran 1/1 ile 4/1 oranında değişmekte idi, ancak günümüz beslenme tarzında bu oran 1/20 ile 1/50 oranına düşmüştür bu ise damar tıkanıklığı problemlerinde artışa ve vücutta enflamatuvar hastalık gelişimini artırıcı role sahiptir. Taş devrinde insanların bu kadar sağlıklı olmasının asıl nedeni daha fazla omega-3 içeren besin almalarıdır.

5-) Sürekli Aynı Besinlerin Sunulması: Dünya sağlık örgütüne göre eğer bir birey haftada 40 farklı çeşit besin tüketirse bu birey sağlıklı bir beslenme davranışı elde etmiştir. Bu yüzden hep aynı besinleri çocuğunuza sunarsanız diğer besinlerin içerisinde olan ve sunduğunuz besinin içerisinde olmayan yada çok az olan vitamin ve minerallerden çocuğunuzu mahrum etmiş olursunuz. Unutmayınki çocuğun gelişmesindeki ana faktörlerden biri bile eksik olsa çocuğun büyümesi ve gelişmesi yavaşlar. Bu yüzden çocuğunuza sürekli aynı besin maddelerini sunmak yerine değişik tad ve besinlere alıştırmak çocuğunuzun gelişimi açısından olumlu bir etkiye sahip olacaktır.

Yazarın Yorumu : Gördüğünüz gibi çocukları sağlıklı besleyebilmek,sağlıksız besinlerle besleyebilmekten çok daha ucuzdur. Sağlıklı nesiller yetiştirmek hepimizin elinde önemli olan bu konuda kararlı olmak ve sağlıklı beslenmenin altın maddelerini uygulayabilmekten geçmektedir. Eğer çocuk bir besin maddesini sevmediyse bunun için çocuğu zorlamak yerine sevmediği besin maddesini sevdiklerinin içine karıştırarak vermek yoluna gidilmelidir. Çocuklarımızı hazır üretilmiş ürünlerle beslemek yerine elimizden geldiğince doğal beslemeye özen göstermek çocuğumuzu ileride karşılacağı önemli hastalıklara karşı korumakta yapabileceğimiz en önemli uygulamalardan biridir. Yüksek sodyum düzeyli, lipid (yağ) yüklü ve pahalı besinlerin çocuğumuzun gelişiminde ve gelecekteki yaşamındaki çıkarabileceği olumsuzlukları bilmek ve bu besinlere ulaşmasını engellemek ebeveyn olarak bizlerin sorumluluğu altındadır. Sağlıklı günler dileğiyle….

Dr. Ahmet Bahadır UÇAR

2011  Bütün Telif Hakları Yazara Aittir. Yazarın bilgisi dahilinde olmadan hiç bir makale,dergi,websitesi ve yayında kullanılamaz…


facebook-paylas

Etiketler

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam