‘’EKMEĞİ-PİLAVI KES’’ ÖNERİSİ OBEZİTEYE SEBEP OLUYOR !

‘’EKMEĞİ-PİLAVI KES’’ ÖNERİSİ OBEZİTEYE SEBEP OLUYOR

 

Daha önceki yazılarımda defalarca yazdım o yüzden lafı fazla uzatmayacağım.  ‘’ekmeği-pilavı kes’’ önerisi ilkokul mezunundan tutun da profesörüne kadar bir çok kişinin artık bildiği bir şey. Bununla ilgili dünya üzerinde uzun süreli(en az 2 yıl) prospektif kohort çalışması yok. Türkiye’de kısa süreli(1-3 ay) bile yok. Yani bu önerilerin hepsi özet bir tabirle safsata. Aksi ispatlanana kadar da safsata olarak kalacak. İspat deyince komşunuzu, arkadaşınızı, kuzeninizi örnek vermeyiniz. İspat uzun süreli bilimsel çalışmalarla olur.

Neden bir profesör dahi böyle önerilerde bulunur?

Çok eskiden beri ezberlenmiş bir biyoloji/biyokimya bilgisi var:
İddia: Açlık durumunda önce yağlar en son proteinler yakılır.
Bu dünyanın en temelsiz/kanıtsız bilgisidir.

Gerçekler: Açlık durumunda depo  glikoz (şeker) kaynağımız (glikojen) daha bitmeden vücut aminoasitlerden ( proteinlerden)  glikoz (şeker) sentezlemeye başlar(karaciğerde glikoneogenezis). Glikojen bitince  ve de açlık süresi boyunca glikoneogenezis ( proteinde-şeker yapımı ) hiç durmaz. Çünkü vücudun glikoza ihtiyacı vardır. Hayatta kalabilmek için insanın glikoza ( şekere ) ihtiyacı vardır. Beynimiz toplam enerji ihtiyacının en az %20 sini alır. Bu enerji ihtiyacını da sadece glikozdan karşılar, çünkü beynimiz glikoz dışında başka bir enerji kaynağını(aminoasit veya yağlar) enerji olarak kullanamaz. Açlık durumunda yağlar beyin haricindeki diğer dokularda enerji olarak kullanılır ancak yine de diğer dokular enerji ihtiyaçlarının tamamını yağlardan karşılar diyemeyiz. Çünkü bu değişkendir. Aktiviteye, günün saatlerine göre değişiklik gösterir.

Yukarıdaki olaylar bir tek ‘’ketozis’’ durumunda değişir. Ketozis ise öyle ekmeği pilavı kesmekle oluşmaz. Ketojenik diyet ve ketozis konuları uzun ve ayrı konulardır.  Karıştırmayalım. Kısacası Diyette pilavı, ekmeği tamamen kesmek doğru değildir.

Göbek yağlarını eritmek mümkün!

Depo yağlarımız trigliserit formunda bulunur. Yani 3 yağ asiti + 1 gliserol. Yağ asitlerinden glikoz sentezlenmez. Bu bilimsel bir gerçektir. Gliserolden yağ sentezlenir, ancak toplam ihtiyacımız kadar gliserol açığa çıkarmak için çok fazla trigliserit parçalamamız gerek. Bu da kardiyo egzersizi dışında mümkün değil. Çünkü glikoza çevrilmeyen fazla yağ asitini enerjiye dönüştürmemiz lazım bu da her an olabilecek basit bir şey değil. Dolayısıyla açlık durumunda direkt yağlara başvurulmaz, bunun yerine direkt glikoza çevirebileceğimiz amino asitlere başvurulur. Aminoasitler de vücudumuzdaki proteinlerin yapıtaşıdır. Kısa süreli açlıkta vücutta dolaşan serbest aminoasitler temel enerji kaynağımızdır. Yani aç kalınca direkt göbeğiniz erimez. Açlık durumunda yağlar hiç kullanılmaz demiyorum. Vücut, toplam enerji ihtiyacını karışayabilmek için yağları da bir miktar kullanır, ancak yağları tek başına veya birinci sırada kullanamaz. Dolayısıyla açlık durumunda enerji ihtiyacımızı karşılayan ikinci molekül grubu yağlar değil aminoasitlerdir.  Tüm bunlardan dolayı ‘’karbonhidratı sıfırlayıp göbek yağlarını eritme’’ mantığı hatalı ve eksik bilgi ürünüdür.

Göbek yağlarını eritmenin en etkili formülü yemeklerden 1.5-2 saat sonra yaklaşık 1 saat orta-hızlı tempo yürüyüş yapmaktır.

Mekik çekerek göbek yağı erimez.

Aç karnına yürüyüş ve spor yapmayın.

Spor öncesi son öğününüzde mutlaka yeteri kadar karbonhidrat(glikoz/nişasta) almalısınız.

Otla, çayla göbek yağları erimez. Sağlığınızla oynamayın.

 

Tuncay APAYDIN

Diyetisyen


facebook-paylas

Etiketler

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam