Kilo Vermekle ilgili Okur Sorusu

Bir okurumuzun sorduğu sorusu üzerine verdiğim cevap

 

Gönderen K-orn;

Gönderim Saati: 18 Ekim 2011; 21:32:54

Hocam merhabalar. Size bir konuda danışacakım. Sizin sağlık yazıları konusunda oldukça faal olduğunuzu gördüm ve paylaştığınız yazılarını fln hep okuyorum, şimdi sormak istediğim şey kilo problemiyle ilgili. elbette de sizin alanınıza girmeyebilir bu branşını bilmiyorum ama yinede aşşağı yukarı bişeyler söyleyebilirsiniz. 1.69 boyunda 86 kiloyum. Düzenli olarak 3 haftadan beri diyet + hergün 1 saat hızlı tempo yürüyüş ve koşu(cardio) yapıyorum. Başladığım zaman 89 kilo idim şuan 3 kilo verdim. günde ortalama 500-650 ckal arası spor ile kalori yakıyorum. yaşım 21 almam gereken günlük kalori miktarı 2000-2500 ckal arası. Şimdi ben normalde 500-650 ckal arası spor yaptığım günlerde gün içersinde maksimum 1500 kilokaloriyi geçmeyecek şekilde yemek yiyorum. bugün sporumu 90 dakikaya çıkardım. 90 dakika sonunda 820ckal harcadığımı gördüm.

     Şimdi sormak istediğim. sence kilo vermeye bu çizgide devam mı ediyim? yoksa sporu ve yakılan kalori miktarını daha da arttırayım mı? 500-600’den 800 ckal’ye çıktım bunun içim besinlerde de artış göstereyim mi yeme açısından. Suyu da günde yeteri kadar içiyorum. suyu çok seviyorum örneğin sabah kalkar kalkmaz 2 bardak rahatlıkla içiyorum, gün içindede sıvı tüketimini genellikle hep sudan yana kullanırım. ve günde 3 öğün yiyorum. Sabah – öğlen – akşam olmak kaydıyla. Bu verileri göz önünde bulundurarak bir hekim olarak. 3 haftada 3 kiloyu normal mi buluyorsun yoksa yaptığım spor ve besinlerden kısmam ile az mı buluyorsun.? ayrıca bu periyodda günde sence maksimum ne kadar kalori harcamalıyım?

     Acaba vücudumu fazlamı yoruyorum( gerçi vücut alıştı ilk 2 gün yorgunluk hissettim artık hissetmiyorum) birde metabolizmamı hızlandırman için basit şeyler söyleyebilirmisin. mesela evde koşu bandım var, mekik aletim var, şınavada başladım ama şınav için önce kollarımı güçlendirmem gerektiğini anladım. 20den fazla çekemiyorum. Mekik içinse pek zayıflattığını sanmıyorum. Bence karın kaslarını çalıştırarak ve geliştirerek kilo verildiğinde sarkma olmasını engelliyor. Sence bu programa devam etmeliyim? Eklemem veya çıkartmam gereken şeyler varsa önerilerini beklemekteyim.

     Unutmadan ekleyeyim: Ailemde annem ve babam şeker ile tansiyon hastası olduğundan kesinlikle 3 beyazdan uzak duruyoruz benide küçüklükten beri öyle yetiştirdiler. Tuzu çok çok az bir miktarda tüketiyorum. Bu hastalığa sahip olan insanların kullandığı miktarda. Şeker dersen son 3 haftadır hayatımda yok. 1 aydır kola içmiyorum tatlı yemiyorum çayı şekersiz içiyorum ve azım bunlarada alıştı. ara ara canım çok isterse çikolata yiyorum onda da en az kalori miktarına sahip olanı seçiyorum. Bir diyetisyene gidecek vaktim inan olmadığı için szie bir danışayım dedim evet önerilerinizi dikkatle dinliyorum… Bu uzun PM’yi okuyup ilgilendiğiniz için şimdiden teşekkür ederim…

 

Stj. Dr. Ahmet Bahadır UÇAR cevaplıyor:

Cevaplanma Zamanı: 28.10.2011  20.19

Sn K-orn;

Özellikle ilginiz ve tibbiyardim’ı takip ettiğiniz için kendim ve arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim. Bu şekilde yaptığınız yorumlar benim ve arkadaşlarım için ilham kaynağı. Sorunuza gelecek olursak. Sorunuzu birkaç başlık altında incelememiz gerekecek. Keyifli okumalar…

Stj. Dr. Ahmet Bahadır UÇAR

 

 

Boy-Kilo Endeksim Normal mi? Boy Kilo Endeksi Nasıl Hesaplanır?

Boy kilo-endeksiniz 30.112 yani obezite sınırındasınız. Boy kilo endeksi kilonuzun boyunuzun karesine bölünmesi sonucu elde edilen sonuçtur. Örn: 89 / 1.69X1.69 = 30.112 . Buna BMi ( Body-Mass-İndex ) Türkiye’de ise Boy-Kilo-İndeksi ( BKi ) denir. Bu endekse ileride bakmak isterseniz diye size oranları ve oranların ne anlama geldiğini anlatan bir tablo yazıyorum.

BMi tablosu ve ne anlama geldiği:

20’den aşağısı = Zayıf

20-25 arası= Normal

25-30 arası= Kilolu

30-35 arası= Obezite Tip 1

35-40 arası= Obezite Tip 2

40 üstü = Obezite Tip 3

Bu tabloya göre şuan bulunduğunuz kilo Obezite Tip 1’in sınırındadır ve olmanız gereken normal kilo 71 kg’dır. 18 kilo vermeniz için yapmanız ve yapmamanız gerekenleri sizin için anlatmaya çalışacağım.

 

Normal ve sağlıklı bir kilo vermenin aylık bir limiti var mıdır? Yaşa günlük kalori limitleri Nelerdir?

Normal ve sağlıklı kilo vermenin limiti bir ayda normal kilonun %10’unundan fazlasını vermemektir. Daha sağlıklı olan ise normal kilonun %5-6’sı kadar aylık bir kayıptır. Yani sizin için düşünecek olursak ayda vermeniz gereken sağlıklı kilo miktarı 4.5-5.5 kilo arasıdır. Maksimum vermeniz gereken kilo miktarı aylık 8 kiloyu aşmamalıdır. Sanırım diyetinize diyetisyene giderek başladınız. Bu yüzden diyet hakkında ek bir yazı yazmayacağım size uygun diyet yazılabilmesi için sizin muayene edilerek, yaşam tarzınız öğrenilerek, sevdiğiniz yiyeceklerle beraber, iradenize uygun diyet programı uygulanmalıdır. Kısacası bunu yapabilmek için sizi görmemiz gerekiyor, eğer diyetisyene gitmediyseniz en yakın zamanda uğrayıp size uygun bir program uygulanmasını sağlayın ve diyetinizi eksiksiz, iradeli uygulamaya çalışın.

 

Normalde yaşa göre ve kişinin aktivitesine göre günlük kalori harcama tablosu vardır. Bu tabloya göre sizin için ( yaşınıza ve aktivitenize ( spor yaptığınızı düşünecek olursak ) uygun olan kalori yakma miktarı 2000-3000 kalori arasında değişmektedir. Bu oran bayanlar için 1500-2500 kaloridir. Normal sedanter ( oturan spor yapmayan ) bir erkek ortalama 1400-1600 kalori harcar, aynı oran bir bayan için 1200-1450 kaloridir. Bu harcanan kalori miktarları yaşla beraber azalmaktadır. Yaş ilerdikçe vücut daha az kalori yakar bunun nedeni de vücuttaki hareketin ve kas miktarının azalmasıdır.

 

Bu oranlara bakarsak sn k-orn daha fazla kalori yakmanızı gerektirecek bir durum görülmemektedir zaten neredeyse maksimum limitte günlük kalori harcıyorsunuz. Daha fazla kalori yakmak vücudunuzda daha fazla serbest radikal ( toksik madde ) oluşmasına neden olacak, vücudunuzu oluşturduğu serbest radikaller ve laktik asit dokularınıza zarar vermeye başlayacak ve kaş yaparken göz çıkarmanıza sebep olacaktır. Fazla sporun zararları konusuna şimdi geçiş yapabiliriz artık.

 

Fazla Sporun Zararları Nelerdir?

 

Spor, spor, spor bütün uzmanların faydaları konusunda bir ansiklopedi yazabileceği bir alan. Peki iyi güzel fakat aşırı sporun zararları hakkında da uzmanların halkı bilinçlendirmesi gerekiyor. Her şeyin bir limiti olduğu gibi sağlıklı spor yapmanın da belirli limitleri vardır. Halkımızın en çok yanıldığı alanlardan biri spor denildiğinde 2-3 saatlik koşu yada 5-6 saat yürümenin spordan sayıldığı küçük aktivitelerin spor kapsamı dışın tutulduğu kanısıdır. Amerikan sağlık örgütüne göre daha önce aktif sporla uğraşmamış insanlar için tavsiye edilen sağlıklı spor limitleri günlük 20dk koşu yada 1-1.5 saat yürüyüştür. Daha önce aktif sporla uğraşan insanlar için bu limitler artırılabilir ancak sedanter ( hareketli olmayan ) yaşam tarzı sürenler için 1 saat koşu yada 4-5 saat yürüyüş kişiye kardan çok zarar getirecektir.

 

Zarar nasıl meydana geldiğini anlatacak olursak; spor yaptığınız sırada vücudunuzda bulunan karbonhidratlar,yağlar ve proteinler sırayla parçalanmaya başlar bu parçalanmada baş rolü oynayan oksijen vücutta serbest radikal ( toksik maddelerin ) oluşumunda rol oynar. Özellikle uzun süren spor aktivitelerinden sonra vücut kendisine enerji yetiştirebilmek için laktik asit üretimine başlar işte bu laktik asitte yakınında bulunduğu hücre ve dokulara zarar vermeye başlar. Aynı zamanda yükselen tansiyon ve hızlanan kalp ritimi ile kalp uzun süreler aşırı çalışmaya mağruz kalır buda kalp’te bulunan hücrelerin aşırı hipertrofiye (kalınlaşmaya) uğramasına neden olur. Fakat bu kalınlaşma sürekli kalbin yorulmasıyla aşırı derecede artar ve kalbin kasılmasını sağlayan hücrelere yeterli glikoz ve oksijen ulaştırılamaması sebebiyle kalp dokuları iskemiye ( ölmeye başlar ) gider bu durumda da kişinin geleceki hayatta kalp yetersizliğine girmesine davetiye çıkarır.

 

Eğer sanıldığı gibi aşırı spor çok faydalı olsaydı sanırım en uzun yaşayan insanlar maratoncular olurdu. Ancak görebileceğiniz gibi maroton koşucularının çoğu 60 lı yaşlarda sonra kalp hastalıkları nedeniyle kaybedilmektedirler. Dengeli, kişiye uygun ve aşırıya kaçmayan spor muhakkak ki insan ömrünü uzatır buna bir şüphe yoktur ancak ölçüsüz ve yanlış spor insan hayatını kısaltan etkenler arasında yer almaktadır.

 

Yapılan en büyük yanlışlardan biride body salonlarında yapılan ağırlık egzersizlerinin abartılmasıdır. Kaslar izometrik biçimde kasıldığı için kişi kaslarını aynı ikinci bir kalp gibi kasar. Her kasılmada kaslarda bulunan kanı kalbe pompalar ve kalpte buna karşı kasları beslemek için bu kanı tekrar kaslara atmaya çalışır. Fakat kasılı durumdaki kaslara kan yollamak kolay değildir kalp bu şekilde tansiyonunu ( Basıncını ) artırarak kaslara kan yollamaya çalışır. Bu döngü böyle sürüp gider ve kalp güçlü kaslara yüksek basınçlı kan yollayacağım diye yine yukarıda anlattığımız gibi aşırı hipertrofiye uğrar. Bu yüzden hastada ileride kalp yetersizliklerinin ve kalp hastalıklarının görülmesi sürpriz değildir. Nitekim body ile uğraşanlar bilirler ki body’i aşırı yapan insanların çoğunda ileriki yaşlarda kalp hastalıkları görülür. Bu yüzden özellikle salonda çalışan kişiler için uyarımızı yapalım lütfen 4-5 saat gibi bu salonlarda kalıp aşırı şekilde ağırlık çalışmayın, bu gelecekteki sağlığınız ve yaşamınız açısından yüksek miktarda risk içerebilmektedir.

 

Su Tüketimi ile ilgili sorununuzu daha önce yanıtlamış olduğum bir soruyla cevaplayacağım linki aşağıdadır:

 

https://www.tibbiyardim.com/asiri-su-tuketimi-su-intoksikasyonu-su-zehirlenmesi-nedir.html

 

 

Kilo vermede psikolojinin önemi nedir?

 

Anladığım kadarıyla Sn K-orn siz hedefe kilitlenmişsiniz. Sağlıklı yaşam konusunda tuzu az tüketmeniz, kola gibi zararlı ve gereksiz içecekleri bir kenara atmanız ve çikolatayı sınırlandırmanız psikoloji açısından bu işi ne kadar ciddiye aldığınız konusunda bir fikir veriyor.

Ailenizde bulunana hipertansiyon ve şeker hastalığı bakımından risk grubundasınız bu yüzden de bahsettiğimiz ürünlerden uzak durmanız gelecekteki sağlığınız açısından çok önemlidir. Hipertansiyon ve Diabetle ilgili yazdığım yazılara sitenin içerisindeki Dahiliye bölümünde ulaşabilir ve ayrıntılı bilgi temin edebilirsiniz.

Gelelim motivasyona elbetteki kilo verme süreci insanı zorlayan ve bazen de kısıtlayan ( bazı yiyecekler yönünden ) bir süreçtir. Ancak her hareketin başlangıç noktası olan insan zihni bunu yenebilecek kapasitededir. Gelin sizinle pratik bir düşünme metodu uygulayalım:

 

1-) Kendinize güvenin:

Özellikle diyet ve kilo verme sürecinde kişinin kendine güveni çok önemli. Geçmişteki başardığınız işlerden ilham alın, geçmişte birçok zorlu sürecin altından nasıl kalkmayı bildiyseniz ve başarıya ulaştıysanız kilo verme yolunda da geçmiş zaferleriniz size ilham kaynağı olacaktır. Bu bir maratondur ve maratonu ancak iyi hazırlanmış bir beyin kazanabilir. Elbette bir maraton koşucusu gibi sizin de önünüze engeller çıkacak, belki çok yorulacak belki yarışı bırakma fikri aklınızda bir yılan gibi dolaşacak ancak SİZ yorulmayacak, direnecek ve bu yarışı bitirmek için son gücünüze kadar savaşacaksınız. Düşünün ki bu maratonun sonunda ödül olarak hayatınız geleceğiniz var. Sizin kupanız hepsinden herkesinkinden büyük çünkü sizin ödülünüz SAĞLIKLI BİR YAŞAM. Bu ödülü göz önünde bulundurarak sağlığınız için koşun marotonu geleceğiniz için koşun. 100 kg bir insan olup etrafınızın size alaycı gözlerle bakmasına izin vermeyin evet şuan elinizde yarışı bitirmek koşun ve size vadedilen ödülünüzü alın.

 

2-) Hedefler Belirleyin:   

Japonya’da geçen bir olaydan bahsedelim önce. Usta bir ok atıcısı öğrencisini yetiştirmektedir. Usta oku her attığında hedefi tam 12’den isabet ettirmektedir. Öğrenci şaşkınlık içinde ustasını izlemektedir. Usta der ki “ Jatkisu gel ve gözlerimi bağla “ öğrenci hemen bir bez parçasıyla hocasının gözlerini bağlar ve merak içinde izlemeye koyulur. Öğrenci hocasının tam bir usta olduğunu ve bu şekilde bile hedefi tam 12’den vuracağını düşünür ve hocasıyla övünmeye başlar. Hocası oku atar fakat ok hedef tahtasını bile vuramadan az ileri düşer. Öğrenci şoklar içindedir Hocasına sorar “ Usta neden hedefi tam vuramadın, kesinlikle vuracağını düşünmüştüm “ . Hocası Jatkisu’ya cevap verir “ Sana bir şey öğretmeye çalıştım küçük Jatkisu asla görmediğin hedefe ateş etme çünkü bir hedefi göremiyorsan asla ona ulaşamazsın”. Bu örnekte de olduğu gibi insanların kilo vermede belirli hedefleri olmalıdır. Hedefsiz bir kilo verme asla ve asla düşünülemez ve amaçlanan nokta afaki ( gerçek olmayan ) bir nokta olursa asla hedefe erişilemez. 3 ayda 30 kilo vereceğim gibi bir hedef afaki ve gerçek olmayan hedefler arasındadır. Çoğunlukla böyle gerçek olmayan ve hayal ürünü, fantezi olarak düşünülen rakamlara ulaşılamadığı anlaşıldığında çoğu kez diyet ve spor bırakılır, kişi hayal kırıklığına uğrar. Bu da kişinin bir daha diyet ve spor yapmasının önündeki en büyük engelleri oluşturan oluşumlardan biridir. Başarısız birçok girişimi olan kişi en sonunda bunu kabullenir ve yeni girişimler yapmaktan sakınır. İşte bu yüzden lütfen ulaşabileceğiniz hedefler seçin ve bunu zamana yayın. Bu bir 100 metre koşusu değildir ve o kadar hızlı olması beklenen bir süreçte değildir. Mesela 6 ayda 10 kilo vermek yada 1 yılda 15 kilo vermek gibi hedefler seçilebilir. Kişinin hangi hedefe ulaşabileceği konusunda bir öngörüsü olmalı ve buna göre davranmalıdır. Özetlemek gerekirse ulaşabileceğiniz mantıklı hedefler seçin ve ona göre diyet ve spora başlayın.

 

3-) Gelişmelerinizi Not Edin:

Bir defter ya da not defteri alarak her gün ona hangi kiloda olduğunuzu kaydetmeye başlayın. Gün içerisindeki eksilerinizi ve artılarınızı bu deftere kaydedin. Mesela o gün yememeniz gereken ağır bir yemeği yada o gün görüp canınızın çektiği fakat zararlı olduğunu bildiğiniz için yemediğiniz çikolatayı da defterinize yazın. Her gün aynı saatte tartılıp bunu defterinize not edin. Bu sizi ileride kilo verdikçe daha çok motive edecek ve gün içinde siz farkına varmadan yapmış olduğunuz kötü ve iyi alışkanlıkları daha rahat görmenizi sağlayacaktır. Sağlıklı kalmak bir yaşam biçimidir; sabır ve süreklilik gerektirir.

 

4-) Çeldiricileri yönlendirin:

Her diyet yapanın karşısına çikolata, baklava, dondurma, cips, çerez gibi yiyecekler normal popülasyonun gördüğünden daha fazla çıkar : ) . Bunun nedeni ise sizin arasıra bu yiyeceklere koşullanmanızdır. Çeldiricileri yönlendirmek dediğimiz şey Örn: Arkadaşlarla bir yere oturmaya gittiniz ve herkes kola istedi siz mümkünse soda isteyin. Evde tatlı ve zararlı bir tatlı yapılmış ve siz bunun zararlı olduğunu biliyorsanız meyveyi tercih edin. Lokantada yağlı ve sağlıksız ürünler yerine sebze ve az yağlı yemekleri tercih edin. Yani kısaca ortamda sizde yiyin ancak yediğiniz ürünlerin kalorisini ve sağlığını hesaba kadar yiyin. Arkadaş, anne, lokanta, misafir kurbanı olmayın unutmayın ki siz sağlığınız için koşuyorsunuz ve sağlığınızla sizin aranıza kimsenin girmesine izin vermeyin. Bunları ertelerseniz yada sizde toplum gibi yemeye başlarsanız yine yaptığınız ve uygulamaya çalıştığınız yöntemler boşa çıkacaktır. Bu kadar yorulmanızı ve çabanızı bir tatlıya- dondurmaya- çikolataya değişmeyin.

 

5-) Kilonuzu Sürekli olarak düşünmeyin:

En çok yapılan hatalardan biride sürekli tartıya çıkma hastalığıdır. Genelde ilk günlerde görülen bu hastalık kişinin su bile içtiğinde tartılmasını sağlar. Unutmayın ki fizyolojik ( normal ) olarak gün içindeki kilonuz değişmektedir, bu yüzden günün belirli bir saati sadece bir kez tartıya çıkın. Eğer sürekli kilonuzu ve nasıl gittiğini düşünürseniz otamatik olarak beyniniz buna şartlanacak ve hiç istemediğiniz kadar yiyecekleri yeme ihtiyacı hissedeceksiniz yada başka bir açıdan su içtiğinizde tartılacak moralinizi bozacak ve motivasyonunuzu kaybedeceksiniz. Ne demiştik motivasyon kilo vermeden anahtar rolünde. Bu yüzden sürekli tartıya çıkarak motivasyonunuzun bozulmasına izin vermeyin.

 

Zayıflamak ve Tok Tutan Besinler Hakkındaki Diğer önerilerimi aşağıdaki yazıda bulabilirsiniz:

 

www.tibbiyardim.com/zayiflamak.html

 

Yazar Notu: Sayın K-orn öncelikle yazının uzun olacağı ve cevabın biraz gecikeceği konusunda size bilgi vermiştim. Sabrınızı ve ilginiz için tekrar teşekkürler. Umarım sizin ve diğer okurlarımız için faydalı ve bilgilendirici bir yazı olmuştur. Sağlık ve Mutlu bir yaşam dileğiyle. Hoşçakalın.

 

Mutlu ve Sağlıklı Günler Dileğiyle…

Stj. Dr. Ahmet Bahadır UÇAR….

2011 Tüm Hakları Saklıdır. Yazı yazarın izni olmadan hiç bir makalede,dergide sitede yayımlanamaz…

 

 


facebook-paylas

Etiketler

4 Yorum

  1. duygu dedi ki:

    merhaba,
    ben troid hastasıyım.nodülüm var.hipotroid.bu yüzden kilo vermek benim için zorlaşıyor.boyum 168 ve kilom 78. yaşım 15.ilk başta obezite snırındaydm sonradan 8 kilo verdim . düzenli olarak doktora gdiyorum ama sizden nasıl zayıflayabileceğim hakknda bilgi almak istedim.lütfen bana bir öneri verin . tek hedefim zayıflamak.yapabileceğim spor ve besinler hakkında önerinz var mı? şimdiden çooook teşekkürler :))

  2. zeki dedi ki:

    yazınızdan çok istifade ettim .çok teşekkürler hocam saygılarımla

    • bahadir dedi ki:

      Sn Zeki Bey;

      Teşekür ederim. Umarım faydalı olmuştur. Mutlu ve Sağlıklı Günler Dileğiyle.

      Stj. Dr. Ahmet Bahadır UÇAR
      tibbiyardim.com editörü..

  3. Gül dedi ki:

    Merhaba Hocam.

    Harika bir yazı eklediğiniz için teşekkür ederim. Elimizde olmadan kilo verirken kendimizi bir hayli yıpratıyoruz nedense 🙂 Şimdi ben size kendi uyguladığım aktivitemi yazmak istiyorum müsadenizle ve sizinde yanlışlarımı bulmanızı çok çok rica ediyorum bilirkişi ve güvendiğim biri olduğunuz için.

    Efendim bendeniz, hep toplu, bir hayli ağırkanlı, çok çok sabırlı biriyim. Eh bu özelliklerde hareket kısıtlı oluşumu anlatıyor sanırım. Çok kimse bu özellikler için ” tembel” terimini kullansada asla ve kat’a kabul etmiyorum bu terimi. Her neyse biraz genetik, sosyal yaşamın çok hızlı geçmesi, şiddetli migren ağrıları, aşırı duygusallık, insanlarda ki hataları kolaycacık kabul edememe gibi durumların yanında son yıllarım epey bir kilo artışıyla geldi bana… yaş 43, hayat şimdilerde daha durgun benim için. Çok şükür Rabbime migrenimde yavaş yavaş terketmeye başladı beni. Haliyle bu hantal görünümden de hoşlanmamaya başladım. Önceleri ne zaman düzenli bir diyet ve egresiz planı yapsam, ya tayin çıkardı, ya migren rahat vermezdi. Şimdilerde çoluk çocukta evden dağıldığı için daha rahat bir program uygulayabiliyorum. İş bu noktada yardımınıza şiddetle ihtiyaç duyuyorum. Günlük aktivitenin dışında (ev , bahçe vs ) düzenli olarak hergün bir saat yürüyorum. Çok fazla yormamaya gayret etsemde epey bir ter atışı oluyor. Kalp kontrollerimi yaptırdım sorun yok bu arada… Yürüyüş sonrası bacak, kol, göbek vs vs kasları çalıştırmak adına mekik, çökme /sguat ..dedikleri sanırım yanlış yamazdım.. kollar için dambıl görevi verdiğim 1.5 litrelik su şişeleri ile çalışmalar, bacak indirip kaldırma vs vs ile 90 dakikam bu aktiviteyle son buluyor. Mutfak olayında ise şeker, ekmek, tuz, tatlı vs vs gibi yiyeceklerede son verdim. Daha çok yeşillik, yumurta, haşlanmış tavuk, y. mercimek, nohut.. bunları daha çok tüketiyorum. Şimdi ben bu yiyeceklerde yağ kullanmıyorum. Dövme/ yarma/ keşkek hangisini kullanıyorsanız onuda tüketiyorum . sadece akşam yemeğinde 2 kaşık, bol yoğurt üzerine ve kırmızı pul biberle… yağ olayını tamamen kesmiştim ama bir yemek kaşığı tencerede, bir çay kaşığı tabakta olmak üzere yeniden eklemeye karar verdim bu doğru mu? diğer sorum ise, ben yaştaki bir bayanın 90 dk egzersiz olayı doğru mu? yaş 43…kilo 117..boy 172. ilk başlama kilom bu idi bir hafta içinde 3 kilo gitti. aşırı su tüketiyorum, su içmeyi seviyorum. 4 lt yaklaşıyor bazen. belli bir rahatsızlığım yok, menopaza girmek sayılmazsa eğer… ha bir de sol omzumda kas ağrısı fazla oluyor her spora başladığımda. onada doğuştan bir rahatsızlık olduğunu söyledi dr bey. sporla aktif hale gelen bir ağrım var yani. bunca egzersiz sonucunda kendimi harika hissediyorum, rahatım. ilk günler hamlamalar oldu tabi fakat atlattım onlarıda…. hayli uzun oldu yazım, bol bol başınızı ağrıttım sizinde 🙂 Şimdiden teşekkür eder, iş ve aile hayatınızda, başarı ve mutluluk dilerim.





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam